Doğum günü: 26 Eylül
Asası: Kızılağaç ve tek boynuzlu at kılı, yirmi üç santim, yumuşak ve esnek
Hogwarts binası: Ravenclaw
Yetenekleri: Savunma Büyüleri alanına teoride hakim, pratikte aynı şey söylenemez
Hobileri: Seyahat etmek, kır çiçeklerini ezmek
Ölümü: 1992
Harry’nin Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmenlerinin ilki, Hogwarts’taki görevinin başına geçmesinin öncesinde dünya çapında ‘Büyük bir Seyahat’e çıkmış zeki ve genç bir büyücü. Harry onunla ilk karşılaştığında Quirrell, başını sarıkla bağlamayı adet edinmişti. Kendisini en fazla kekelediğinde gösteren gerginliği öylesine bariz ki, sarığının içinin vampirleri uzak tutsun diye sarımsakla dolu olduğu dedikoduları türemiş.
Quirrell bana göre yetenekli lakin hassas bir oğlan üstelik cesaretten noksan ve gergin yapısıyla okul hayatı boyunca muhtemelen alay konusu olmuş. Yetersizliğini hissedip, kendini kanıtlama arzusu içine düşmesi Karanlık Sanatlar’a (başlangıçta yalnızca kitapta kalan) bir ilgi beslemesiyle sonuçlandı. Kendisini değersiz hatta gülünecek durumda hisseden çoğu insan gibi Quirrell da gizlice, dünyanın artık kendine gelip onu fark etmesini arzuluyordu.
Quirrell biraz merakından biraz da tatmin edemediği değer görme arzusundan dolayı, kara büyücüden arda kalanları bulmak gayesiyle yola çıktı. En kötü ihtimalle Voldemort’un izini bulan kişi olmayı düşlüyordu, ancak daha da iyisi Voldemort’dan bir daha kendisiyle asla dalga geçilememesini sağlayacak şeyler öğrenebilirdi.
Hagrid, bu Hogwarts öğretmenini ‘parlak zeka’ şeklinde tanımlarken yanılmıyordu lakin Quirrell, kara büyücü gücünü kaybetmiş halde dahi olsa, Voldemort’la karşılaştığında kontrolün kendisinin elinde olacağını düşünmekle yeteneğini fazla abartmış ve saflık etmişti. Voldemort, bu genç adamın Hogwart’ta çalıştığını öğrendiğinde, zaten direnmekten aciz olan Quirrell’ın bedeninin kontrolünü doğrudan ele geçirdi.
Quirrell’ın ruhu hala oradaydı ancak tamamen Voldemort’un boyunduruğu altına girmişti. Bu durum Quirrell’ın bedeninde dehşet verici bir dönüşüme sebep oldu: Voldemort artık kafasının arkasından bakıyor, hareketlerini yönlendiriyordu hatta onu cinayet işlemeye bile zorlamıştı. Voldemort bunu yaptığında, Quirrell biraz olsun karşı koymuştu ancak Voldemort ona kıyasla çok güçlüydü.
Sonuçta Quirrell, Voldemort için geçici bir Hortkuluk görevi gördü. İçinde yatan fazlasıyla güçlü ve kötü şeyle verdiği mücadelenin yarattığı bedensel zorlanma onu ciddi ölçüde bitap düşürdü. Annesinin canını feda etmesiyle Harry’nin bedenine miras kalan koruyucu güç, Harry’yle savaşırken Quirrell’ın vücudunda yanıklar ve kabarcıklar çıkmasına neden oldu. Voldemort ile Quirrell’ın ortaklaşa kullandıkları beden, Harry’ye dokunmalarından dolayı korkunç şekilde yanarken, Voldemort son anda kaçarak kendisini kurtardı ve mahvolup hali kalmamış durumdaki Quirrell’ı parçalanıp ölmeye terk etti.
J.K. Rowling’in Düşünceleri
Quirinus hakkında fazla bilgi bulunmayan lakin adı genellikle savaşla birlikte anılan eski bir Roma tanrısı – bu ismi kullanmam Quirrell’ın hiç de göründüğü kadar silik olmadığı hakkında bir ipucu. ‘Quirrell’ İngilizce’de sincap – ki küçük, sevimli, zararsız bir hayvandır – anlamına gelen ‘squirrel’ kelimesine telaffuz açısından çok yakın, üstelik titreme demek olan ‘quiver’ kelimesini de akla getirmesi karakterin doğuştan gergin yapısını destekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder