21 Ocak 2016 Perşembe

Hogwarts Ekspresi

Eski tarihi kayıtlar ve yıllanmış ahşap oymalarla gravürler ışığında bildiğimiz üzere Hogwarts öğrencileri bir zamanlar okula nasıl istiyorlarsa o şekilde gelirdi. Kimileri süpürgelerine binerdi (bagaj ve evcil hayvanları taşırken başarması zordur); bazıları efsunlu at arabalarını, zaman ilerledikçe faytonları benimsedi; Cisimlenmeyi deneyenler de oldu (şato ve arazisi ezelden beri Cisimlenme-karşıtı büyülerle korunduğundan bu girişimler çoğu zaman feci sonuçlandı), kalanlar ise her türden sihirli yaratığın sırtında geliyordu.

Geniş yelpazeli bu sihirli ulaşım yollarının doğurduğu kazalara, hatta her yıl düzenli olarak ayakları yere değmeyen çok sayıda büyücünün kuzeye ilerleyişine şahit olan Muggle’ların varlığına rağmen, 1692 tarihinde Uluslararası Gizlilik Nizamnamesi yürürlüğe girene kadar, çocuklarının okula ulaşımı ailelerinin sorumluluğu altında olmaya devam etti. İngiltere’nin dört bir yanından yüzlerce büyücü çocuğu Kuzey İskoçya’daki gizli okullarına taşımanın daha tedbirli bir yöntemini bulmak Nizamname’nin kabulüyle artık şart olmuştu.

Bu amaçla İngiltere genelinde belirlenen öğrenci toplama noktalarına Anahtarlar* yerleştirildi. Bu ulaştırma yönteminde en başından itibaren sorunlar baş gösterdi. Her yıl öğrencilerin üçte biri okula ulaşamıyordu; zaman yarığının açık olduğu saati kaçırıyorlardı veya onları okula götürecek, göze batmaması gereken sihirli objeyi bulmayı başaramıyorlardı. O zamanlar (ve hala) çok sayıda çocuğun ‘Anahtar-tutması’ndan muzdarip oluşu şeklinde talihsiz bir durum da söz konusuydu. Pek dayanıklı olmayan öğrenciler bozulan sinirleriyle bulanan midelerini düzeltmeye çalışırken hastane kanadı her yıl okulun ilk birkaç günü sıkça dolup taşıyordu.

Sihir Bakanlığı, Anahtarların okula ulaşım sorununu çözmedeki ideal yöntem olmadığını kabul etmekle birlikte, makul başka bir yol sunmaktan da acizdi. Eski kontrolsüz ulaşım sistemine geri dönmek olanaksızdı; yine de şato güvenliğinin ihlal edilmemesini isteyen müdürler, okula varacak daha sağlıklı bir yola (Uçuç tozuyla girişleri resmen sağlayan bir şöminenin kurulmasına izin vermek gibi) birbiri üstüne şiddetle karşı çıktılar.

En sonunda Muggle icatlarına oldukça ilgi duyan ve trenlerin taşıdığı potansiyeli gören Sihir Bakanı Ottaline Gambol, bu can sıkıcı soruna anlaşmazlıklara kapı açacak cesur bir çözüm önerdi. Hogwarts Ekspresi’nin tam olarak nereden getirildiği hiçbir zaman kesin şekilde ispatlanamamış olsa da, yüz altmış yedi Hafıza Büyüsüyle Britanya tarihinin en büyük toplu Kamuflaj Büyüsünün gerçekleştirildiği geniş çaplı bir operasyonun tek tek anlatıldığı gizli belgelerin Sihir Bakanlığında bulunduğu bir gerçek. Bu yasadışı olayların sözde yaşandığı gecenin sabahında, Crewe’daki kafası karışmış bir grup Muggle demiryolu çalışanı yılın geri kalanını mühim bir şeyi bıraktığın yeri unutmanın getirdiği tatsız hisle boğuşarak geçirmek üzereyken, parlak kırmızı renkte ışıl ışıl bir buharlı lokomotif vagonlarıyla birlikte (köylerinde bir tren istasyonu bulunduğunun bile farkında olmayan) Hogsmeade sakinlerini hayrete düşürdü.

Hogwarts Ekspresi, Bakanlık onu okul kullanımına uygun bulana kadar bir dizi sihirli değişikliğe uğradı. Bir yığın safkan aile, çocuklarının bir Muggle taşıtına bineceği fikriyle çileden çıktı. Bunun sağlığı tehdit ettiği, tehlikeli ve onur kırıcı olduğu konusunda direttiler; ancak Bakanlık öğrencilere sunulan seçenekleri trene binmek ya da okula gitmemek şeklinde tanımlayınca karşıt sesler çabucak kesildi.

*Anahtar kendisine dokunanı veya dokunanları belli bir noktaya götüren, Muggle’ların dikkatini çekmemesi amacıyla günlük eşyalardan seçilen, tılsımlanmış bir objedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder