Herhangi bir kitabı, eşyayı ya da hayvanı asanı bir kez
sallayıp ‘Accio!’ diyerek yanına getirebiliyorsan; arkadaşlarınla ve
tanıdıklarınla baykuş, ateş, Patronus, Çığırtkan, madeni para gibi tılsımlı
nesneler aracılığıyla iletişim kurabiliyor veya Cisimlenerek onlarla yüz yüze
görüşebiliyorsan; gazetendeki resimler hareket ediyor ve sıradan günlük eşyalar
zaman zaman seninle konuşuyorsa; internet pek de ilginç bir yer gibi gelmiyor.
Buradan, asla internette gezen bir cadı veya büyücü bulamazsın sonucu çıkmasın;
ancak bunu yapıyorlarsa muhtemelen üstten bakan bir merak veya Muggle Bilimleri
alanında araştırma yapma amacı taşıyorlardır.
Bulaşık makinesi ya da elektrikli süpürge gibi sıradan ev
eşyalarına ihtiyaç duymamakla birlikte kimi büyücü topluluğu mensupları Muggle
televizyonlarını eğlenceli bulur. Hatta birkaç delişmen büyücü on sekizinci
yüzyılın başlarında işi ileri götürüp, kendi televizyon kanallarını açmak
umuduyla İngiliz Büyücülük Yayın Kurumu’nu kurdu. Proje erken bir safhada
başarısızlıkla sonlandı çünkü Sihir Bakanlığı büyücülükle ilgili şeylerin Muggleların kullandığı bir cihaz üzerinden yayınlamasını desteklemeye karşıydı, (fikir birliğine varılmıştı ki) bu durumun Uluslararası Gizlilik
Nizamnamesi’ni ciddi ölçüde ihlal edeceği neredeyse kesindi.
Kimileri haklı gerekçelerle, bu kararı tutarsız ve taraflı
buldu. Büyücü topluluğu tarafından yasalara uygun şekilde yeniden düzenlenen çok
sayıda radyo zaten halihazırda büyücülere yönelik düzenli yayınlar yapmaktaydı.
Sihir Bakanlığı, Muggleların ‘Zehirli Dokunakula’nızı nasıl
budamalısınız?’ veya ‘lahana bahçenizdeki yercücelerinden en etkili şekilde nasıl
kurtulursunuz?’ gibi başlıklar taşıyan
önerilerden sıklıkla bazı parçalar duyduklarını kabul etmek durumunda kaldı ancak radyo
dinleyen Muggle nüfusunun televizyon izleyenlere kıyasla daha müsamahakar, daha
ebleh, kendi mantıklarını kullanmaktan daha aciz olduklarını öne sürdü.
Normal olmayan bu durumun olası gerekçeleri Profesör Mordicus Egg tarafından
yazılan Sıradanların Felsefesi: Mugglelar Neden Görmemeyi Tercih Ediyor’da
uzun uzadıya inceleniyor. Profesör Egg, Muggleların bu gibi durumlarda hayal
güçlerinin oyununa geldiklerine değil de, yanlış duyduklarına inandıklarını ikna
edici bir dille açıklıyor.
Çoğu büyücünün Muggle cihazlarından kaçınmasının bir başka
sebebi de kültürel. Büyücü topluluğu kendilerinin sihirle kolayca
yapabildikleri şeyleri yapabilmek için aletler icat eden Muggleların (tartışmasız
zeka ürünü) buluşlarından çoğuna ihtiyaç duymamalarıyla iftihar eder. Birisinin
evini çamaşır kurutma makineleri ve telefonlarla doldurması sihirsel
yetersizliğini kabul etmesi şeklinde algılanacaktır.
Muggle teknolojilerine duyulan nefret konusunda verilen çok
önemli bir taviz vardır ki bu da arabalar (ve bir dereceye kadar motosikletler
ve trenler). Uluslararası Gizlilik Nizamnamesi yürürlüğe girmeden önce
büyücüler ve Mugglelar günlük ulaşımlarını, at arabaları ve yelkenli gemileri
içeren araç yelpazesiyle, birbirlerine benzer şekilde gerçekleştiriyorlardı. Atların
sürdüğü taşıtlar göze batacak kadar zamanın gerisinde kaldığında sihir topluluğu bu
araçlardan vazgeçmek zorunda kaldı. Büyücülerin yirminci yüzyılda yolları
doldurmaya başlayan hızlı ve rahat otomobillere büyük gıptayla baktıklarını
inkar etmek yersiz olur. Zaten en sonunda Sihir Bakanlığı bile bir filo araba
alıp onları çok sayıda kullanışlı tılsımla donattı ve sonuçtan da son derece memnun
kaldılar. Birçok büyücü arabalara çocuklara özgü bir tutkuyla bağlıdır. Hiçbir
Muggle icadına asla dokunmadıklarını iddia ettikleri halde garajlarında uçan
bir Rolls Royce olduğu ortaya çıkan safkanlar da var. Lakin koyu
anti-Mugglecılar motorlu taşıtların hiçbirine geçit vermedi, Sirius Black’in
motosiklet tutkusu bu katı tutuma sahip ailesini zamanında çileden çıkarmıştı.