15 Eylül 2016 Perşembe

Teknoloji

Herhangi bir kitabı, eşyayı ya da hayvanı asanı bir kez sallayıp ‘Accio!’ diyerek yanına getirebiliyorsan; arkadaşlarınla ve tanıdıklarınla baykuş, ateş, Patronus, Çığırtkan, madeni para gibi tılsımlı nesneler aracılığıyla iletişim kurabiliyor veya Cisimlenerek onlarla yüz yüze görüşebiliyorsan; gazetendeki resimler hareket ediyor ve sıradan günlük eşyalar zaman zaman seninle konuşuyorsa; internet pek de ilginç bir yer gibi gelmiyor. Buradan, asla internette gezen bir cadı veya büyücü bulamazsın sonucu çıkmasın; ancak bunu yapıyorlarsa muhtemelen üstten bakan bir merak veya Muggle Bilimleri alanında araştırma yapma amacı taşıyorlardır.

Bulaşık makinesi ya da elektrikli süpürge gibi sıradan ev eşyalarına ihtiyaç duymamakla birlikte kimi büyücü topluluğu mensupları Muggle televizyonlarını eğlenceli bulur. Hatta birkaç delişmen büyücü on sekizinci yüzyılın başlarında işi ileri götürüp, kendi televizyon kanallarını açmak umuduyla İngiliz Büyücülük Yayın Kurumu’nu kurdu. Proje erken bir safhada başarısızlıkla sonlandı çünkü Sihir Bakanlığı büyücülükle ilgili şeylerin Muggleların kullandığı bir cihaz üzerinden yayınlamasını desteklemeye karşıydı, (fikir birliğine varılmıştı ki) bu durumun Uluslararası Gizlilik Nizamnamesi’ni ciddi ölçüde ihlal edeceği neredeyse kesindi.

Kimileri haklı gerekçelerle, bu kararı tutarsız ve taraflı buldu. Büyücü topluluğu tarafından yasalara uygun şekilde yeniden düzenlenen çok sayıda radyo zaten halihazırda büyücülere yönelik düzenli yayınlar yapmaktaydı. Sihir Bakanlığı, Muggleların ‘Zehirli Dokunakula’nızı nasıl budamalısınız?’ veya ‘lahana bahçenizdeki yercücelerinden en etkili şekilde nasıl kurtulursunuz?’  gibi başlıklar taşıyan önerilerden sıklıkla bazı parçalar duyduklarını kabul etmek durumunda kaldı ancak radyo dinleyen Muggle nüfusunun televizyon izleyenlere kıyasla daha müsamahakar, daha ebleh, kendi mantıklarını kullanmaktan daha aciz olduklarını öne sürdü. Normal olmayan bu durumun olası gerekçeleri Profesör Mordicus Egg tarafından yazılan Sıradanların Felsefesi: Mugglelar Neden Görmemeyi Tercih Ediyor’da uzun uzadıya inceleniyor. Profesör Egg, Muggleların bu gibi durumlarda hayal güçlerinin oyununa geldiklerine değil de, yanlış duyduklarına inandıklarını ikna edici bir dille açıklıyor.

Çoğu büyücünün Muggle cihazlarından kaçınmasının bir başka sebebi de kültürel. Büyücü topluluğu kendilerinin sihirle kolayca yapabildikleri şeyleri yapabilmek için aletler icat eden Muggleların (tartışmasız zeka ürünü) buluşlarından çoğuna ihtiyaç duymamalarıyla iftihar eder. Birisinin evini çamaşır kurutma makineleri ve telefonlarla doldurması sihirsel yetersizliğini kabul etmesi şeklinde algılanacaktır.

Muggle teknolojilerine duyulan nefret konusunda verilen çok önemli bir taviz vardır ki bu da arabalar (ve bir dereceye kadar motosikletler ve trenler). Uluslararası Gizlilik Nizamnamesi yürürlüğe girmeden önce büyücüler ve Mugglelar günlük ulaşımlarını, at arabaları ve yelkenli gemileri içeren araç yelpazesiyle, birbirlerine benzer şekilde gerçekleştiriyorlardı. Atların sürdüğü taşıtlar göze batacak kadar zamanın gerisinde kaldığında sihir topluluğu bu araçlardan vazgeçmek zorunda kaldı. Büyücülerin yirminci yüzyılda yolları doldurmaya başlayan hızlı ve rahat otomobillere büyük gıptayla baktıklarını inkar etmek yersiz olur. Zaten en sonunda Sihir Bakanlığı bile bir filo araba alıp onları çok sayıda kullanışlı tılsımla donattı ve sonuçtan da son derece memnun kaldılar. Birçok büyücü arabalara çocuklara özgü bir tutkuyla bağlıdır. Hiçbir Muggle icadına asla dokunmadıklarını iddia ettikleri halde garajlarında uçan bir Rolls Royce olduğu ortaya çıkan safkanlar da var. Lakin koyu anti-Mugglecılar motorlu taşıtların hiçbirine geçit vermedi, Sirius Black’in motosiklet tutkusu bu katı tutuma sahip ailesini zamanında çileden çıkarmıştı.

21 Haziran 2016 Salı

Felsefe Taşı

Sihirli özellikleri: Çoğu metali altına çevirebilir ve içeni ölümsüz yapan Yaşam İksiri adındaki sıvıyı üretir
Amacı: Sonsuz yaşam ve zenginlik sağlamak
Yaratıcısı veya ilk sahibi: Nicolas Flamel, kendisi 600 yıldan uzun yaşamış ünlü bir simyacı

 
J.K. Rowling’in Düşünceleri
Felsefe Taşı kavramını ben bulmadım. Taş, bir zamanlar gerçek olabileceğine inanılan efsanevi bir cisim ve simyayla ulaşılmaya çalışılan esas hedef.

‘Benim’ Felsefe Taş’ımın yapabildikleri, eski zamanlarda yaşamış insanların ona isnat ettiği özelliklerle büyük benzerlik gösteriyor. Taş’ın sıradan metalleri altına çevirebileceğine, ayrıca içeni ölümsüz kılan Yaşam İksiri’ni üretmekte kullanılabilineceğine inanılıyormuş. Isaac Newton ve (gerçekte yaşamış olan) Nicolas Flamel gibi ‘gerçek’ simyacılar – kimya ve fiziğin kurucuları – kimi zaman hayatları boyunca bu taşı yaratmanın sırrını çözmekle uğraşmışlar.


Taş’tan bahsedilen eski metinlerde rengi çoğunlukla, kırmızı veya beyaz olarak tanımlanır. Simyayla ilgili kaynakların çoğunda bu renklere önem verilir ve genel kanı, sembolik bir anlam taşıdıkları yönündedir.

20 Haziran 2016 Pazartesi

Profesör Quirrell

Tam adı: Quirinus Quirrell
Doğum günü: 26 Eylül
Asası: Kızılağaç ve tek boynuzlu at kılı, yirmi üç santim, yumuşak ve esnek
Hogwarts binası: Ravenclaw
Yetenekleri: Savunma Büyüleri alanına teoride hakim, pratikte aynı şey söylenemez
Hobileri: Seyahat etmek, kır çiçeklerini ezmek
Ölümü: 1992


Harry’nin Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmenlerinin ilki, Hogwarts’taki görevinin başına geçmesinin öncesinde dünya çapında ‘Büyük bir Seyahat’e çıkmış zeki ve genç bir büyücü. Harry onunla ilk karşılaştığında Quirrell, başını sarıkla bağlamayı adet edinmişti. Kendisini en fazla kekelediğinde gösteren gerginliği öylesine bariz ki, sarığının içinin vampirleri uzak tutsun diye sarımsakla dolu olduğu dedikoduları türemiş.

Quirrell bana göre yetenekli lakin hassas bir oğlan üstelik cesaretten noksan ve gergin yapısıyla okul hayatı boyunca muhtemelen alay konusu olmuş. Yetersizliğini hissedip, kendini kanıtlama arzusu içine düşmesi Karanlık Sanatlar’a (başlangıçta yalnızca kitapta kalan) bir ilgi beslemesiyle sonuçlandı. Kendisini değersiz hatta gülünecek durumda hisseden çoğu insan gibi Quirrell da gizlice, dünyanın artık kendine gelip onu fark etmesini arzuluyordu.

Quirrell biraz merakından biraz da tatmin edemediği değer görme arzusundan dolayı, kara büyücüden arda kalanları bulmak gayesiyle yola çıktı. En kötü ihtimalle Voldemort’un izini bulan kişi olmayı düşlüyordu, ancak daha da iyisi Voldemort’dan bir daha kendisiyle asla dalga geçilememesini sağlayacak şeyler öğrenebilirdi.

Hagrid, bu Hogwarts öğretmenini ‘parlak zeka’ şeklinde tanımlarken yanılmıyordu lakin Quirrell, kara büyücü gücünü kaybetmiş halde dahi olsa, Voldemort’la karşılaştığında kontrolün kendisinin elinde olacağını düşünmekle yeteneğini fazla abartmış ve saflık etmişti. Voldemort, bu genç adamın Hogwart’ta çalıştığını öğrendiğinde, zaten direnmekten aciz olan Quirrell’ın bedeninin kontrolünü doğrudan ele geçirdi.

Quirrell’ın ruhu hala oradaydı ancak tamamen Voldemort’un boyunduruğu altına girmişti. Bu durum Quirrell’ın bedeninde dehşet verici bir dönüşüme sebep oldu: Voldemort artık kafasının arkasından bakıyor, hareketlerini yönlendiriyordu hatta onu cinayet işlemeye bile zorlamıştı. Voldemort bunu yaptığında, Quirrell biraz olsun karşı koymuştu ancak Voldemort ona kıyasla çok güçlüydü.

Sonuçta Quirrell, Voldemort için geçici bir Hortkuluk görevi gördü. İçinde yatan fazlasıyla güçlü ve kötü şeyle verdiği mücadelenin yarattığı bedensel zorlanma onu ciddi ölçüde bitap düşürdü. Annesinin canını feda etmesiyle Harry’nin bedenine miras kalan koruyucu güç, Harry’yle savaşırken Quirrell’ın vücudunda yanıklar ve kabarcıklar çıkmasına neden oldu. Voldemort ile Quirrell’ın ortaklaşa kullandıkları beden, Harry’ye dokunmalarından dolayı korkunç şekilde yanarken, Voldemort son anda kaçarak kendisini kurtardı ve mahvolup hali kalmamış durumdaki Quirrell’ı parçalanıp ölmeye terk etti.

J.K. Rowling’in Düşünceleri
Quirinus hakkında fazla bilgi bulunmayan lakin adı genellikle savaşla birlikte anılan eski bir Roma tanrısı – bu ismi kullanmam Quirrell’ın hiç de göründüğü kadar silik olmadığı hakkında bir ipucu. ‘Quirrell’ İngilizce’de sincap – ki küçük, sevimli, zararsız bir hayvandır – anlamına gelen ‘squirrel’ kelimesine telaffuz açısından çok yakın, üstelik titreme demek olan ‘quiver’ kelimesini de akla getirmesi karakterin doğuştan gergin yapısını destekliyor.

19 Haziran 2016 Pazar

Hogwarts Ders Kitapları, Birinci Sınıf

1. Sınıflar İçin Temel Büyüler Kitabı
Miranda Goshawk tarafından hazırlanan 1. Sınıflar İçin Temel Büyüler Kitabı, Hogwart’ta ilk yıllarını geçirecek öğrenciler için gerekli metinler içerir.

Tılsımlar, Biçim Değiştirme büyülerinden şu yönleriyle ayrılır: tılsım belirli özellikleri bir nesneye veya canlıya eklemekken, biçim değiştirme büyüleri söz konusu nesne veya canlıyı tamamen bambaşka bir şeye dönüştürecektir.
Basit tılsımları bozmak pek de zor değildir ve genç bir büyücüyken öğrendiğiniz çoğu tılsımın etkisi günler, hatta saatler içerisinde kaybolur.
Karanlık tılsımlar; nazar, uğursuzluk büyüleri ve lanetler olarak bilinir. Bu kitap bu tür büyüleri içermez.
Tılsımlama işlemi sırasında dikkatinizin dağılması acı verici sonuçlar doğurabilir – ‘f’ sesini çıkarması gerekirken ‘s’ dediği için üstünde bir bizonla yere yapışan Büyücü Baruffio’u aklınızdan çıkarmayın.
Kimi tılsımlar ebatça büyük yaratıklar üzerinde etkisizdir. Hüçlü büyüler dışında hiçbir şeyin işlemediği bir deriye sahip troller buna örnek gösterilebilir.



Biçim Değiştirme İçin İlk Adım
Emeric Switch’in Biçim Değiştirme İçin İlk Adım kitabı, birinci-sınıfların alınacak kitaplar listesindeki Biçim Değiştirme ders kitabı.

 Biçim Değiştirme yaparken asanızı sert ve emin şekilde sallamanız çok önemlidir. Asanızı gereksiz yere oynatıp çevirirseniz Biçim Değiştirme işleminiz muhakkak hüsranla sonuçlanacaktır.
Biçim Değiştirme büyüsüne geçmeden önce, önünüzdeki şeyin dönüşmesini umduğunuz nesneyi kafanızda net bir şekilde canlandırın.
Yeni başlayanlar büyüyü harfi harfine söylemelidir. Daha tecrübeli büyücülerin büyüyü sesli şekilde dile getirmelerine gerek yoktur.
Kısmı Biçim Değiştirmeleri layıkıyla gerçekleştirmek daha zordur ama düzgün şekilde yapmaya çalışmalısınız. Bir iskemleyi üstünde tavşan başı bulunur vaziyette bırakmak sorumsuzca ve tehlikelidir. ‘Reparifarge!’ dediğinizde nesne veya yaratığın normal haline dönmesi gerekir.
Yetenekli ve güçlü bir büyücü değilseniz, ebatça büyük yaratıklara Biçim Değiştirme uygulamak zordur. Boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın.



Bin Bir Büyülü Ot ve Mantar
Phyllida Spore’un yazdığı Bin Bir Büyülü Ot ve Mantar, iksirlerde sıklıkla kullanılan belli başlı sihirli bitki türlerini detaylıca anlatır.

Geyikotu güçlü bir şifalı ottur ve kuvvet verir, derin olmayan yaraların iyileşmesi için çiğ halde tüketilebilir.
Pıtırkurt salgısı sık kullanılan bir kıvam arttırıcıdır.
Bıldırcınotu kimi kaynaklarda düğünçiçeği veya kurtboğan olarak geçer.
Moly, büyü bozmak amacıyla yenilebilinen güçlü bir bitkidir. Beyaz çiçek açar ve sapı siyahtır.
Adamotu’nun çığlığı duyan kişi için ölümcüldür.
Kıpırağaç sihirli bir üvez türüdür ve gövdesine tutunan kişiyi Karanlık yaratıkların saldırısından korur.
Durdurulamayan bir kahkahaya kapılmak istemiyorsanız, Alihotsy ağacının (Sırtlan ağacı diye de bilinir) yapraklarını asla yemeyin.




Karanlık Güçler:  Kendini Savunma Elkitabı
Quentin Trimble tarafından yazılan Karanlık Güçler: Kendini Savunma Elkitabı, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersindeki ilk yılları olan öğrencilere gerekli bir kaynak.

Kurt adamların dişleri zehirli olduğundan, kurt adam ısırıkları sihir yoluyla iyice temizlenmelidir, ancak kurt adam olduktan sonra bunun geri dönüşü yoktur. Ne pahasına olursa olsun ısırılmaktan kaçınmak gerekir.
Kırmızı Kafalar’dan uzak durun. Bu Karanlık, cücemsi yaratıklar insan kanının akmış olduğu yerlerde gizlenirler ve savunmasız bulduklarını döverek öldürmeye kalkarlar.
Zombiler yalnızca Amerika’nın Güney kesiminde yaşarlar. Yaşayan Ölü’deki vampir örnek olarak gösterilebilir, ayrıca grimsi renginden ve çürük kokusundan tanınabilir.
Cadalozlar insan görünümüne sahip, çocuk-yiyen yaratıklardır. Yine de gelende, normal bir cadı olamayacak kadar fazla siğilleri vardır.



Lanetler ve Karşı-Lanetler
Lanetler ve Karşı-Lanetler, nazar ve lanetler içeren bir büyü kitabıdır. Profesör Vindictus Viridian tarafından hazırlanmıştır.

Gıdıklama Büyüsü: Asanı dosdoğru düşmanına doğrultup ‘Titillando!’ diye bağır.
Bacak-Kitleyen Laneti: Asanı dosdoğru düşmanına doğrultup ‘Locomotor Mortis!’ diye bağır.
Tümden-Felç Laneti: Asanı dosdoğru düşmanına doğrultup ‘Petrificus Totalus!’ diye bağır.
Dil-Yutturma Büyüsü: Asanı dosdoğru düşmanına doğrultup ‘Mimble Wimble!’ diye bağır.
Pelte-Bacak Laneti: Asanı dosdoğru düşmanına doğrultup ‘Locomotor Wibbly!’ diye bağır.

18 Haziran 2016 Cumartesi

Nicolas Flamel

J.K. Rowling’in Düşünceleri
Nicolas Flamel gerçek dünyada yaşamış bir insan. Yirmili yaşlarımın başında hakkında yazılmış hayat hikayelerinden birine rastlayıp okuma fırsatı bulmuştum. Musevi İbrahim’in Defteri isimli esrarengiz bir kitap satın alışından bahsediliyordu. Flamel, tuhaf sembollerle dolu bu kitabın simya bilgileri içerdiğini fark etmişti. Hikaye, bunun ardından Flamel’in  Felsefe Taşı’nı yaratmayı hayatının amacı haline getirdiği şeklinde devam ediyordu.

Gerçek Flamel zengin bir tüccar ve tanınan bir hayırsevermiş. Paris’in kimi sokakları onun ve eşi Perenelle’in ismini taşır.

Felsefe Taşı’nı yazdığım aylarda Flamel hakkında Rönesans dönemi tablolarından fırlamışçasına son derece teferruatlı ve fazlasıyla canlı bir rüya gördüğümü hatırlıyorum. Flamel bana, altın sarısı ışıkla aydınlatılmış karmakarışık laboratuvarını gezdirdi ve Taş’ın nasıl yapılacağını bütün ayrıntılarıyla gösterdi (bu kısmı hatırlayabilmeyi dilerdim).

17 Haziran 2016 Cuma

Kelid Aynası

Sihirli özellikleri: Ayna önünde duran kişiye kalbindeki dileğin bir yansımasını gösterir.

Kelid Aynası çok eski bir icat. Kimin tarafından yapıldığı veya Hogwarts’a ne şekilde geldiği kimse tarafından bilinmiyor. Çıktıkları seyahatlerde karşılaştıkları ilginç eserleri dönerken beraberlerinde getiren bir dizi öğretmenin varlığı biliniyor; aynanın yolunun böylelikle tesadüfen şatoyla kesişmiş olması muhtemel. Getiren öğretmen işlevinden haberdar olduğu aynayı ilginç bulmuş ya da yapabildiklerini anlamayıp meslektaşlarına fikir sormak niyeti taşımış olabilir.

Kelid Aynası eğlenceli bir mizacın ürünü gibi görünen eserlerden biri (kimi zararsız diye tanımlarken kimi gaddarca bulabilir) neticede sıradan bir aynadan çok daha fazlasını gösterse de yararlı bir şey olduğunu söylemek zordur, enteresan sıfatı daha yerinde olur. Profesör Dumbledore’un (o güne kadar İhtiyaç Odası’nda bir asır gibi bir süredir çürümekte olan)  ayna üzerinde yaptığı bazı mühim düzenlemeler bu objeyi harika bir gizleme yeri ve kalbi temiz olmayan birinin nihai sınavı haline getirdi.

Aynanın esas maksadını göstermesi için, tepesine işlenmiş yazı (‘rün ürög kelid ikedni blakliğ edn üzüy’) tersten okunmalıdır.

J.K. Rowling’in Düşünceleri
Harry’yi Kelid Aynası hakkında uyarırken Albus Dumbledore’un kullandığı sözler benim fikirlerimi aynen aktarıyor. ‘Hayallerine sımsıkı sarıl’ tasfiyesi iyi hoş ancak bir noktadan sonra hayallerinin peşini bırakmamak bir işe yaramıyor ve ancak zarar veriyor. Dumbledore asla gerçekleştiremeyeceğin – veya gerçekleşmemesinin daha hayırlı olacağı – bir arzuya bağlanmış haldeyken hayatın ellerinden kayıp gidebileceğini biliyor. Harry asla sahip olamayacağı bir şeyin derin özlemi içinde: ailesine tekrar kavuşmanın. Dumbledore, Harry’nin ailesinden mahrum kalışı son derece hazin olsa da hiç gerçekleşmeyecek bir hayalin karşısında oturmanın ona zarardan başka bir şey getirmeyeceğinin farkında. Ayna büyüleyici ve boş umutlarla dolu lakin illa neşe getirecek diye bir şey yok.